Yetişkinler için uygulanan bireysel terapi ve danışmanlık hizmetinin bir benzerini, çocuklar için oyun terapisinde görürüz. Yetişkinler gibi kendilerini ifade etme yetkinliğine henüz sahip olmayan çocuklar, oyunlar aracılığıyla kendi dünyalarını açarlar. Oyun terapisinin temeldeki görevi de budur.Çocuğun kendisinin bile farkında olmadığı durumları, oyunlar aracılığıyla görmek ve bunu terapötik süreçle çözmektir.Peki, çocuklar için oyun terapisi neden gereklidir ve hangi durumlarda elzemdir? Bu soruya yanıt verirken oyun terapistinin süreç içindeki rolüne de değineceğiz.
Çocukların yaşadığı duygudurumları, ilk gençlik ve yetişkinlik yaşlarında sarsıcı bir döngüye sebep olabilir. Çocukluk döneminde yaşanılan sıkıntılı ve sorunlu süreç, o dönem farkında olunmasa da etkisini ergenlik ve yetişkinlikte gösterebilir. Özellikle travma kaynaklı stres ve kaygı söz konusu olduğunda, gözler hemen çocukluğa çevrilir. Bunun nedeni ise insanlarda gözlemlenen bastırma ve unutma eğilimidir.
Çocuklar için oyun terapisi kavramını 1930'lu yıllara götürmek mümkün olsa da ilk ciddi çalışmalar 1960'lı yıllardan sonra başlamıştır. Çocukları merkeze alan oyun terapisi; duygusal ve davranış kaynaklı problemler ile bozuklukları ele alır.Terapide, oyun ve oyuncaklar aracılığıyla çocuğun kendi içsel durumlarına dair işaretler ortaya çıkar. Örneğin, çocuk oyun odasındayken kendini ya da oyuncağı, ebeveyni yerine koyabilir ve buna uygun davranabilir.
Seans boyunca anne, baba ya da çevresindeki birinin kimliğine bürünerek oyuncakları yönetir, onlara seslenir. Seansta tekrarlanan bazı roller ve davranışlar, çocuğun yaşadığı soruna da kaynak olabilir. Böyle bir durumda terapist, çocuğun yaşadığı sıkıntıyı ailede ve yakın çevrede de arar. Oyun terapisindeki materyaller yalnızca oyuncaklarla sınırlı değildir. Resim, çizim, role play oyunlar ve kum-kap oyunları da oyun terapisinin bir parçasıdır. Buraya kadar oyun terapisinin ne ifade ettiğine odaklandık. Şimdi oyun terapisinin neden önemli olduğu konusuna geniş bir açıdan bakalım.
Oyun terapisi, psiko-sosyal davranış ve duygudurumlarından kaynaklı problemlerin psikoterapi ile ele alınmasıdır. Her terapi yöntemi gibi oyun terapisindeki temel amaç da deneyimlerin yarattığı sarsıcı süreci, iyi olma hâli ile değiştirmektir. Yetişkinlerde olduğu gibi çocuklarda da terapiye katılmanın; özsaygı, özgüven ve kendini rahat hissetme gibi olumlu kazanımlar sunduğu belirtiliyor. Sonuç olarak oyun terapisi, ileride yaşanabilecek tüm olumsuz durumların etkisini azaltmak ve çocuğun kendini iyi hissetme hakkını önceleyen psikoterapi türüdür.
Toparlarsak oyun terapisi hakkında şunları söyleyebiliriz:
Terapinin uygulanmasındaki en kritik rol, oyun terapistinindir. Terapi uygulayıcısı olan oyun terapisti, aynı zamanda bir gözlemcidir. Hatta terapinin önemli bir bölümü, yalnızca gözleme ayrılır. Gözlem ve analiz aşamasına geçmeden önce ise çocuk ile terapist arasında güvenli bir ortam hazırlığına girişilir. Çocuğun kendini ifade edebilme ortamına geçişi için mutlaka güven odaklı bir ilişki geçmişine ihtiyaç vardır.
Çocuk merkezli oyun terapisinde, güven ve samimi bir ortam oldukça önemlidir. İfade etme özgürlüğünün teminatı için de terapistin çocuğun merkeze olacağı bir iletişim başlatır. Yani buradaki iletişimin öznesi aile değil, çocuktur. Terapist ile çocuk arasındaki ilişkiye aile dahil olduğunda, çocuğun kendini güvensiz ve kısıtlanmış hissetmesi de normaldir. Böyle bir durumun hiç yaşanmaması adına terapistin ipin ucunu kimseye teslim etmemesi gerekir.
Çocuk merkezli oyun terapisinin uygulamasında ise çocuğu serbest bırakmak esastır. Terapist, çocuğu gözlemler ve çocuğa müdahalede bulunmaz. Terapi seansında, ailede sürecin parçası değildir. Bazı oyun terapi türlerinde, ailenin de işin içine girdiği görünse de buradaki odak nokta, çocuk ve onun ifade etme özgürlüğüdür.
Çocuklar, duygu ve düşüncelerini kendi içsel mekanizmalarına göre açığa çıkarırlar. Yani yönlendirme ve filtre olmadan sürece odaklanmak ve ifade etmek isterler. Oyun terapisinde de bu altyapının hazırlanması çok önemlidir. Oyun odası, çocuğun getirdiği oyuncaklar veya hâlihazırdaki oyuncaklar eşliğinde terapiye hazır hâle getirilir. Ön görüşmeden sonra da çocuk, oyun odasına oyununa başlar. Çocuk merkezli oyun terapisinde; oyun ve oyuncaklar, çocuk tarafından belirlenir. Herhangi bir yönlendirme ve seçim kriteri olmadan çocuğun oyunu yönetmesi beklenir. Tüm terapi boyunca, öncelikle sorunun ne olduğu derinlemesine anlaşılmaya çalışılır.
Kimi çocuklar, erken çocukluk ve okul döneminde kendilerini rahatsız eden bir döngüye hapsolurlar. Bunun bir geri dönüşü olarak da bazı duygusal ve davranışsal bozukluklar gösterirler. Örneğin, hiperaktive ve dikkat eksikliği, terapisine başvurma nedenleri arasında öne çıkan bir konudur. Yine travma sonrası stres bozukluğu ve yoğun kaygı da terapiye başvurma nedenleri arasındadır. Oyun terapi sürecine ihtiyaç duyan çocukların kaç yaş aralığında olması gerekir?
Oyun terapisi genel olarak 2 yaş ile 13 yaş aralığındaki çocuklara uygulanır. Ergenlik dönemindeki çocuklar için ise aile danışmanlığı ve bireysel terapi hizmeti, daha uygun bir ortam sunacaktır. Çocuk gelişimi ve psikoloji açısından, oyun terapisi ihtiyacına yönelik mutlaka çocuğun ebeveynleri ve öğretmenleri tarafından fark edilmesi gerekir. Birbirinden farklı psiko-sosyal rahatsızlıklar yaşayan çocuklar, bir şekilde bunu yansıtacakları için ailenin çocuk psikoloji konusunda bilinçlenmesi şarttır.
Çocuk merkezli psikoterapi yöntemlerinden biri olan oyun terapisine değindik. Eğer saydığımız bölümlerden mezunsanız ve bu son derece önemli mesleği yerine getirmek istiyorsanız oyun terapisi eğitimi ile yetkinliğinizi geliştirebilirsiniz.