Zaman zaman kurumların ve büyük ölçekte toplumların bir sorunu olan krizler, doğru tespitlerle ele alınmadıkları zaman bir kaosa sebebiyet verebiliyorlar. Özellikle şirketlerin yaşadığı krizler, iflasa ya da itibar kaybına yol açabiliyor. Peki krizin önlenmesinde ve yönetiminde söz sahibi olan kriz yönetimi nedir, tam olarak hangi aşamalarla fayda sağlar? Bu soruları merkeze alarak şirketlerin ve kurumların yaşayabilecekleri krizlere karşı nasıl hareket edebileceklerini ele alacağız.
Kriz yönetimi sürecine geçmeden önce kriz ve kriz yönetiminin ne olduğunu biraz daha açalım. Büyük ya da küçük ölçekli sorunların gündeme gelmesi ve dar ya da geniş bir kitlede rahatsızlık yaratması zamanla bir krize sebebiyet verebilir. İşletmelerdeki kriz önlenmediği taktirde daha büyük ve çözülmemiş sorunlarla karşılaşma olasılığı artar. Ortaya ise verimsizlik ve itibarın adım adım kaybolması çıkar.
Krizlerle başa çıkmak ve kriz olasılığını en aza düşürmek için ise kriz yönetimi uygulanır. İşletme ve şirketler, az zararla maksimum faydayı hedeflerler. Buna yönelik de riskleri ve tehditleri en aza indirmenin yollarını ararlar. İşte kriz yönetimi, maksimum faydaya zarar vermemek ve şirketin verimliliği önlememek adına uygulanır. Kriz yönetimi sürecinde, ortaya çıkan krizlerin neden kaynaklandığı ve nasıl ele alınacağı açığa çıkarılır. Ayrıca risk ve SWOT analizi yapılarak da krizlerin önlenmesi amaçlanır. Yani kriz yönetimi, sadece mevcut krizleri önlemekle kalmaz, kriz olasılığına kaynak oluşturan durumları da önleme amacı taşır.
Kriz durumlarında gerekli rol ve sorumluluklara sahip olmak için ilk önce kriz yönetimi hakkında bilgi ve fikir sahibi olmak gerekir. Şirketin mevcut planı, analizi ya da ön hazırlığı yoksa kriz yönetiminin de gökten indirdiği bir çözümü olmayacaktır. Esasen krizleri önlemenin ve yönetmenin yolu da şirketin planlarında ve hazırlıklarında gizlidir. Kriz yönetimi aşamaları da plan, analiz ve uygulama içererek fayda getiren bir sonuç ortaya çıkarır.
Krizler yalnızca iç nedenlere bağlı olarak ortaya çıkmaz. Şirketin yer aldığı ülkenin sorunları ve genel olarak dünyadaki bir kriz, şirketin hizmetlerini de etkileyebilir. Örneğin; iki ülke arasındaki sorunlar, bir çatışma ya da savaşa dönüştüğü zaman bundan en çok etkilenen kesim hizmet sektörüdür. Şirketler, savaşların yarattığı yaptırımlardan ve ekonomik dengesizliklerden etkilenerek bölgede yaşanan bir krizi kendileri de yaşayabilirler. Yani krizler iç kaynaklı olabileceği gibi dış kaynaklı da ilerleyebilir ve çok daha büyük bir krizler ağına sebep olabilir. Genel olarak krizler sınıflandırılması şöyle ele alınır:
İç Krizler
Dış Krizler
Bazen dış kaynaklı bir sorun, iç kaynaklı bir sorunun varlığını da ortaya çıkarabilir. Bundan dolayı şirketin sadece dış kaynaklı sorunlar dışındaki sorunlara da çözüm üretmesi gerekir. Kriz yönetimi sürecinde ise hem iç hem de dış kaynaklı sorunların yaratabileceği krizlerin önlenmesi esastır. Krizleri önlemek ve yönetmek için öncelikle plan oluşturulmalı ve planın güncelliği test edilmelidir.
Süreçte, kriz olasılık planları ortaya çıkarılarak herhangi bir durumda nasıl hareket edilebileceği üzerine düşünülmelidir. Ayrıca tüm krizlerin olasılığı hesaplamak için ilk önce gözlem ve sorunların farkına varmak gerekir. Şirketin farkına varmadığı veya görmezden geldiği bir sorun, ileride bir krizin habercisi olabilir. Kriz yönetimi sürecinin tüm planlarını ve uygulamalarını harekete geçirmek için ise krizden sorumlu bir ekibin görevlendirmesi gerekecektir. Küçük ölçekli şirket ve işletmeler böyle bir işe kalkışmasalar bile insan kaynakları veya halkla ilişkiler birimlerini yönlendirerek krizi kontrol altına alacak bir ekip kurabilirler.
İK açısından şirketin hedefleri ve çalışanların verimliliği, kurumsallığın en önemli parçalarından biridir. İnsan kaynakları departmanı, şirket hedefleri doğrultusunda çalışırken mevcut durumların yaratabileceği süreçleri de gündeme alır. Yani hedefin önündeki bir kriz ya da anlaşmazlık, yöneticilerden başlayarak ik departmanının da gündemine gelen konular arasındadır.
İK, kriz yönetiminde görev alır ve bizzat krizin yönetiminden sorumlu olabilir. Krizi hakkıyla yönetmek için ise ciddi bir insan kaynakları deneyimine ve yetkinliğine ihtiyaç vardır. Çünkü krizler, doğru karar ve uygulama ister. Proaktif bir süreç yaratılmadığı sürece tepkiler anlık ve cılız bir şekle bürünecektir. Bunun önlenmesi ve itibarı kazanmak için insan kaynaklarının yönetici ve çalışanları içine alan bir süreci başlatması gerekir.
Çalışan verimliliği, işveren markası ve ortaklarla yaşanan sıkıntılar gibi konularda İK departmanının insan kaynaklarına yatırım yapması ve itibar yönetimini etkinleştirmesi gerekir. Ayrıca krizin fırsata çevrileceği durumlar söz konusu olduğunda, yöneticilerin ve İK departmanın krize odaklanan bir SWOT analizini de uygulamaları gerekecektir.
Kriz yönetimi süreci, aşama aşama ele alındığında dikkat dağılmadan hedef odaklı ilerleyen bir stratejiyi doğurur. Strateji ve plan da kriz yönetiminin olmazsa olmazlarıdır. Kriz yönetimi aşamalarında ise şirketin yaşadığı krize ve yine şirketin kendi yapısına göre krizin ele alınışı değişebilir. Genel olarak ise doğru bir kriz yönetimi sürecinde aşağıdaki adımlar dikkate alınır:
Basit ama oldukça işe yarayan kriz yönetiminin genel aşamaları bu şekildedir. Bir de şirketlerde kriz yönetimi stratejilerinin uygulanması vardır. Doğru bir kriz yönetimi sürecinde de her bir adıma özel stratejilerin var olması gerekir.
Yukarıdaki soru başlıkları, doğru bir stratejinin var olmasını kaynak oluşturur. Çözüm odaklı ilerlemek ve cevaplar üretmek için öncelikle doğru soruları sormak gerekir. Kriz iletişimi ve yönetimi söz konusu olduğunda cevaplardan önce bilgi sunacak sorulara geçit vermek doğru olacaktır.
Kriz yönetimi stratejilerinde dikkate alınacak bir başka nokta ise soruların cevaplarını uygulamaya dökmektir. Yani stratejilerin nasıl uygulanacağına karar vermek. Bu aşamada krizin sorumluluğunu bir kişi ya da birime teslim etmek doğru olmayacaktır. Yetkili kişilerden oluşan bir ekip, diğer birimlerle koordineli bir şekilde iletişim kurarak mevcut sorunların zincirleme etkisini kontrol altına alır. Aksi hâlde tek bir kişi veya birime yüklenen kriz yönetimi, geçici çözümler sunan bir çabadan fazlasını ifade etmez.
Kriz yönetimi stratejilerinin uygulama aşamasında önemli bir diğer unsur ise temel riskleri tanımlayıp analiz etmektir. Dış çevre analizi, SWOT analizi ve risk analizi gibi işe yarar yöntemlerle kriz yönetim sürecinin analiz adımı tamamlanır. Ayrıca sorunun yaratacağı krizlerin, etkisi azalır ve hatta kriz önlenebilir.
Kriz yönetimi nedir, kriz yönetiminin aşamaları nelerdir sorunlarını ele aldık. Özellikle İK'yı ve yöneticileri ilgilendiren krizlerin önlenmesi hakkında işe yarar bilgiler öğrenmek için insan kaynakları yönetimi kurs sayfamıza yönelebilirsiniz.
İndirimli