0

BİZİ TAKİP EDİN

Sistemik Aile Terapisi Yöntemi Nedir?

Aile terapisi, aileyi ve aileyi meydana getiren üyeleri merkeze alır. Birbirinden farklı bakış açılarını ele alan aile terapisi yöntemleri ise aileyi bir sistem olarak konu edinir. Sistemik aile terapisi yöntemi de aileyi değişebilen açık bir sistem olarak görür ve aile üyelerinin bu sistem dahilinde hareket ettiğini belirtir. Peki sistemik aile terapisi tam olarak neyi savunur ve aile danışmanlığındaki yeri nedir? Gelin bu sorulara daha ayrıntılı cevaplar verelim.

Milan Sistemik Aile Terapisi Nedir?

Aileyi bir gözlem ve değerlendirme alanına dahil etmek bir çırpıda gerçekleşmedi. İkinci Dünya Savaşının yıkıcı etkenleri, ailenin de incelenmesine dayanak oluştururken yavaş işleyen bir süreci de hızlandırdı. Milan sistemik aile terapisi ise ailenin işleyişinde bireysel terapinin yerine başka bir yöntem uygulama ihtiyacıyla ortaya çıkmıştı. Bir araya gelen bir psikiyatrist ekip dahilinde Milan'da Aile Çalışmaları Enstitüsü kuruldu ve sistemik olarak aile ile ilgili gözlemler başladı.

Milan sistemik aile terapisi şunu söylüyordu; aile ilişkileri söz konusu olduğunda, aile bireyini tek başına değerlendirmek doğru değildir. Aile kendine ait bir sistem üretir ve en küçük sistem yapısı olarak da diğer üst sistemlerden bağımsız değildir. Yani bir bütün olarak aile, diğer alt ve üst sistemlerden etkilenerek kendi işleyişini yaratır. Ortaya ise belli bir ilişki ve iletişim biçimi çıkar.

Aile, içinde bulunduğu sistemi anlamlandıran davranışlar, değerler, duygudurumları ve aile kimliği oluşturur. Diğer sistemlerde olduğu gibi bir düzen sağlanır ve düzeni alaşağı edecek durumlardan kaçınılır. Fakat işte, hiçbir sistem darbe almadan tekrar tekrar inşa edilemeyeceği gibi aile de kendi sisteminin anomisini üretir.

Sistemik aile terapisi, aile bireyinin yaşadığı psiko-sosyal durumun izini ailede arar. Ailede ararken de ailenin etkilendiği sosyo-kültürel süreçlere terapiye dahil eder. Bir örnek vermek gerekirse çift terapisinin bir konusu olan farklı kültürel yapıya sahip partnerlerin yaşayabileceği sorunlar, sistemik aile terapisinin odağındadır.

Buradaki ilişki ve iletişim ile üçüncü kişilerin yarattığı baskı, sosyokültürel etkinin bir parçasıdır. Yani tek tek bireyleri etkileyen her bir sosyal süreç, terapiye dahil edilebilir. Bir parçası olduğumuz toplumla beraber diğer bir üyesi olduğumuz aile de terapinin bir diğer danışanıdır.

Sistemik aile terapisi, kendine aile bir sistem yaratarak aile üyesini de bu sistem dahilinde tanımlamak ister. Bazı psikolojik rahatsızlıklarda, ailenin izini aramak da bundan dolayıdır. Aile üyesinde görülen bir belirti, doğrudan aile sistemi hakkında bir işaret verebilir. Çocuk gelişimini ele alalım.

Çocuğun psiko-sosyal süreçlerinde aile işin hep bir parçasıdır. Çocuğun gelişim evrelerinde ortaya çıkacak bir ailesel faktör ciddi psikolojik rahatsızlıklara sebep olabiliyor. Örneğin; özgüven eksikliği, yeme bozuklukları, panik atak, intihar vb. İşte terapiye gerektiren çoğu durumlarda ailenin terapiye katılmasının önemi de budur.

Milan sistemik aile terapisi, bireyin yaşadığı sıkıntılı sürece insancıl bir şekilde yaklaşır. Yargılama ve suçlamadan uzak bir bakış açısıyla bireyin kendi içsel süreçlerini yalnızca kendisine ait görmemesini sağlar. Bireyin bir sistem dahilinde psiko-sosyal rahatsızlıklar yaşayabileceğini söyleyerek kendi potansiyelini açığa çıkarmaya çalışır. Yani sistemik aile terapisi, pozitif psikolojiyi besleyerek danışanın güçlü yönlerine odaklanmayı tercih eder. Çünkü danışan esasen etkilendiği sistemin bir kurbanıdır ve kurban psikolojiden kurtulduğu sürece kendi içsel gücünü keşfedebilecektir. Önündeki seti kaldırabilecek ve çözüm odaklı bir terapi sürecine başlayabilecektir.

Sistemik Aile Terapisi Kimlere Yöneliktir?

Sistemik terapi, aile danışmanlığının uyguladığı bakış açılarından biridir. Pek çok vakada da sistemik terapi uygulanmasına geçilir. Öncelikle sistemin aile terapisinin nasıl bir yol izlediğine bir bakalım. Bu terapi yöntemine göre problemi derinlemesine incelemek, belli bir süreçten sonra zaman kaybıdır. Burada aslı önemli olan, çözüm yolunu açmaktır.

Geçmişin etkileri saptanır fakat çözüme giden yolu açacak motivasyon, iyimserlik, ve bireyin potansiyeli gibi şimdiye ve geleceğe odaklanan yönler açığa çıkarılır. Kısacası sistemik aile terapisi, dönüşüm ve değişim odaklıdır. Bireyin pozitifliği güçlendirecek sosyal bağlara, güven ortamına ve öz saygı konularına ağırlık verir.

Sistemik aile terapisinin uygulama alanları ise genel aile danışmanlığı konuları ile aynıdır. Psikolojik rahatsızlıkların yarattığı duygudurumlarının keşfi için aile üyeleri de terapiye çağrılır. Aynı zamanda, psiko-somatik rahatsızlıklarda da aile sürecin bir parçası olarak terapide yer alır.

Bazı fiziksel hastalıkların psiko-sosyal durumu olumsuz etkilememesi adına da destekleyici bir faktör diğer aile bireylerine ihtiyaç duyulur. Sistemik aile terapisi, özellikle sosyo-kültürel etkenlerden dolayı yaşanabilen travma, ilişkiler, çatışma ve eğitim hayatı gibi konulardaki destekleyici yönleriyle de öne çıkar.

Sistemik Aile Terapisinin Özellikleri Nelerdir?

Sistemik aile terapisi özetleyen nitelikleri şöyle ele alabiliriz:

  • Sistemik aile terapisi, bireylerin bir sistem içinde etki-tepki verdiklerini söyler. Bir döngüye sahip olan aile sistemi, tepkilerle de tekrar inşa edilebilir.
  • Sistemik terapi, ailedeki ilişki ve etkileşim ağına bakarak bireyi değerlendirir.
  • Sistemik aile terapisi, aile sisteminin değişebilir ve dönüşebilir nitelikte olduğunu belirtir.
  • Terapide güven verici bir ortam yaratarak aile üyelerinin farkındalıklarını yükseltmelerini sağlar.
  • Aile üyelerinin birlikte iyi hissetmelerin önünü açan destekleyici bir çözüm perspektifi benimser.

Dönüşümsel Sistemik Aile Terapi Modeli Nedir?

Dünyayı anlamak için, aileyi incelememiz yeterlidir; güç, yakınlık, özerklik, güven ve iletişim becerileri gibi konular, dünyadaki yaşam biçimimizin temelidir. Dünyayı değiştirmek için aileyi değiştirmek gerekir.

 

Virginia Satir

 

Şimdi, aile danışman adaylarının ve halihazırda danışman olanların çok yakından bildikleri bir ismin modeliyle devam ediyoruz. Virginia Satir, aile terapisini tek tek bireylerden ziyade topluma yaymayı hedefleyen bir aile danışmanıydı. Popülerliğini, mesleğe olan inancına ve mesleğin görünür olmasına sağladığı katkılara borçlu dersek yanılmayız. Peki aile danışmanlığını toplumla buluşturan Satir, hangi model ile aileyi konu ediniyordu?

Virginia Satir’in geliştirdiği dönüşümsel sistemik aile terapisi, gelişim odaklı bir süreç tasarlar. Yani danışanı, ait olduğu sisteme bağımlı kalmayacak bir şekilde geliştirmeye çabalar. Aynı zamanda diğer aile üyelerini de danışan olarak kabul ederek bireyden gruba etki eden bir dönüşüm hedefler. Sistemin içindeki ailenin sağlıklı bir iletişim ve ilişki ağı geliştirmesi için dönüşüm noktalarına değinir.

Burada dönüşümü yaratacak şey, yıkıcı olan kalıpların yerine başa çıkmaya yardım eden kalıpları öne çıkarmaktır. Bu kalıplar aracılığıyla bireyler, özgüvenli ve dengeli bir ilişki ağında hareket edebileceklerdir. Dönüşümsel sistemik aile terapisi, ailenin yeniden yapılanması gerektiğinden hareket eder ve bu yapılanmayla bireyden aileye uzanan bir çözümün var olduğunu savunur.

Satir’in geliştirdiği model, terapistin terapide nasıl bir rol oynayacağına dair de bilgiler içerir. Terapist, iyi niyet ve güven verici bir ortam yaratarak danışanların terapiye ilgi duymalarını sağlamalıdır. Satir’in bakış açısına göre aile bir sistem olduğundan, ona da bütünselci bir açıdan yaklaşmak gerekir. Yani aile üyesinin sorunlarında, ailenin etkenliği muhakkak incelenmelidir. Bireyin gösterdiği bir belirti, sistemdeki-ailedeki aksaklığın giderilmesiyle yok olur. Tüm terapinin amacı da bireyin özgüven inşasına destek olmak, iletişim kalıplarını değiştirmek ve kendini ifade edebilmesine önayak olmaktır.

En yaygın aile terapi yöntemlerinden biri olan sistemik aile terapisine değindik. Aile danışmanlığı ile ilgili farklı konuları merak ediyorsanız blog sayfamıza göz atabilirsiniz.

Kategoriler

Popüler Bloglar

İndirimli