Aile terapisi alanlara en çok sorular soruların başında, aile terapisi işe yarıyor mu geliyor. Aile bireyleriniilgilendiren konuların çözümü sıklıkla aile içinde çözülebilir gibi bir söylem yaygınlaştığından, aile terapisi de gereksiz bir süreç olarak görülüyor.
Oysaki aileyi oluşturan tüm bireyler, psikolojik açıdan her tür etkiye açıktır ve bir ilişki ağında da psiko-sosyal çatışmalara da hazırdırlar. Dolayısıyla aileyi oluşturan bireyler, durumlar karşısında çaresiz ve umutsuz hissedebilirler ve bunun çözümü için de terapi yolunu tercih edebilirler. Peki aile terapisinin bu süreçteki etkenliği nedir, aile terapisi ne işe yarar, hangi sorunları konu edinir? Gelin bu sorulara yanıt verelim.
Aile terapisi, aile üyelerinin ilişki ve iletişim yönünden sorunlar yaşamasının önüne geçebilen bir psikoterapi türüdür. Aile terapisti, ailedeki mevcut durumu çözümleyerek terapinin olası aşamalarını belirler. Aile terapisine; çiftler, çocuklar, gençler ve yetişkinler başvurabilir. Danışan olarak başvuruda bulunan aile bireyi, aile dinamiklerini içeren konu dahilinde terapi alabilir.
Aile terapisinin temel faydası, çözümsüz zannedilen ve ortaya dökülemeyen konuları ortaya saçmasıdır. Aile terapisini alan aile üyeleri, zorlayıcı psiko-sosyal duruma karşı kendi öz saygılarını kazanma yoluna girişirler. İşte tüm terapi türlerinin temel işe yararlığı da budur. Terapi alan kişi, mental sağlığını da önemseyerek kendini iyi hissetme ihtiyacına yanıt verir. Aile de psiko-sosyal sorunlara neden olan birincil kaynaklardan biri olarak danışmanlık hizmetine açıktır.
Aile terapisinde amaç, ev ortamındaki genel işleyişi konu almak ya da işleyişi bozan durumları ele almaktır. Aile terapistleri sadece çatışma ya da sorun yaratan durumları ele almazlar. Bir aile kurmak ya da ebeveyn olmak isteyen danışanlar da sürece hazırlanmak için danışmanlık hizmeti alabilirler. Burada aile terapisti; evlilik, çocuk gelişimi, ergenlik psikolojisi, evlat edinme, kayıp-yas süreci gibi oldukça çeşitli konularda terapi başlatır.
Aile terapisti, terapi sürecinde aile ilişkisini gözlemler ve değerlendirir. Herhangi bir aile üyesinin tarafını tutmadan işleyişi bozan durumları ele alır. Aile danışmanı ya da terapisti, bireylerin duygudurumunu sürekli bozan etkenleri danışanların da keşfetmesini ister.
Terapide de inkar ve savunma mekanizmalarını dikkate alarak danışanların psikolojik durumlarını inceler. Seanslarda, gözlem becerisine güvenerek danışanları analiz eder ve onları sorunları hakkında bilgilendirir.
Sonuç olarak aile terapisi, sorunların ve sıkıntıların yarattığı gerilimlerin tespiti, tarafları ve çözüm yolları hakkında bilgiler edinmenizi sağlayacaktır. Daha sağlıklı, güven ve denge odaklı ilişki ağının örülmesine vesile olur.
Evlilik ve ilişki terapistliği olarak da hizmet veren aile danışmanlığı, evliliğe hazırlanan ya da evlenen çiftlerin konuları ve sorunları ile ilgilenir. Çift terapisinde, çiftin etkileşim ve iletişim noktasında yaşayabileceği veya yaşadığı durumlar ele alınır. Özellikle halihazırda evlilik sorunları yaşayan kişiler, çift terapisinin en geniş katılımcılarıdır.
Bazı çiftler ise evliliğe giden yolda , ilişkilerinin gidişatı ile ilgili genel bir bakış açısına ihtiyaç duyabilir. Ülkemizde çift terapisine konu olan en yaygın sorunlardan biri iletişim odaklı sorunlardır. İletişim sorunları, çiftlerin kendi ilişkilerine göre farklılaşır. Her çiftin benzer iletişim sorunlarıyla danışmanlık aldığını söyleyemeyiz. Çiftler arasındaki iletişim sorunlarından bazıları şunlar oluyor: beklentileri açıklamama, düşünceleri açıklamama, dinlemeden karşı tarafa yüklenme, üçüncü şahısları devreye sokma.
Çiftleri ilgilendiren bir diğer aile terapisi konusu ise ayrılıktır. Ayrılık sürecinde bir partnerin aşırı duygusallaşması, saldırgan tavırlar sergilemesi veya ayrılık kararı alması gibi konularda da aile danışmanlığına başvurulabilir. Terapide çiftin sağlıklı bir ayrılık süreci geçirmesi adına tarafların karşılıklı anlaşması sağlanır.
Çift terapisi, yalnızca evli çiftleri kabul etmez. Bir ilişki yaşayan ve evlenmek isteyen bireyler de danışmanlık hizmetinden yararlanabilir. Genellikle bu çiftler, ilişki hakkındaki kaygılarını, planlarını ve süreç hakkında genel bilgiler edinmek için danışmanlığa giderler.
Örneğin, ebeveynliğe hazırlanan bir çift, süreçteki sorumluluklarını öğrenmek amacıyla da aile terapistliğinden yararlanabilir. Genel olarak çift ve evlilik terapisi; partnerlerin birbirlerini anlamaları, sağlıklı bir ilişki yaşamaları ve önemli yaşam değişiklerine hazır olmaları adına önemlidir.
Eğer ilgili konularda ya da yaşam geçişlerinde bir sorun yaşıyorsanız evlilik terapisine yönelerek çözüm yollarını keşfedebilirsiniz.
Aile terapisinin bir diğer kullanım alanında ise çocuklar yer alır. Bir aile üyesi olarak çocuklar, aileden en çok etkilenerek farkında olmadan bunu içselleştiren gruptur. Çocuklar, psiko-sosyal gelişim aşamalarında ebeveynlerini ve sosyal çevrelerini gözlemlerler.
Eğer sağlıklı bir aile ortamı varsa sosyal hayattaki ilişkilere de bunu yansıması normal olacaktır. Fakat işin içine çocukları oldukça zorlayacak aile sorunları girdiği zaman orada normali aşabilen durumlar yaşanacaktır.
Boşanma, travma, yas tutma, kardeşler arası geçimsizlik, ebeveyn ilgisizliği ve istismar gibi konular, çocuğun psiko-sosyal gelişimine doğrudan etki edebilir. Genel olarak psikoterapi ve çocuk gelişimi alanı da yetiştirme çağındaki çocukların yaşadığı süreçlere odaklanır. Her tür etkiye açık olan çocuk, yetiştirildiği ortamındaki havayı da soluyarak kendi içsel dünyasını kurar.
Çocuklarda erken yaşlarda görülen alt ıslatma, kaygı bozukluğu, psiko-motor becerilerde eksiklik, konuşma bozuklukları ve özgüven kaygı gibi sorunlarda bizzat aile de işin bir parçasıdır. Bu gibi durumlarda, ebeveyn ve yakın ilişkilerdeki davranışlar doğrudan çocuğun ruh sağlığına etki eder. Okul öncesi dönem ile beraber eğitim süreci de çocuğun genel duygudurumunu derinleştirebilir.
Çocuk odaklı da uygulanan aile terapisi ise sürece bizzat aile fertlerini davet eder. Görüşmelere aile üyelerinin devamlı katılmalarını ister ve çocuğun yaşadığı süreç hakkında aile bireylerini bilgilendirir. Gerekli görüldüğü durumlarda, ilaçlı tedavi yöntemi de uygulanabilir.
Gençlik ve ergen psikolojisi de ele alan aile terapisi, ergenlik ve gençlik döneminde yaşanan davranış kalıpları ve ruhsal bozukluk konularını içerir. Zaman zaman ergen ve gençlerde görülen kalıp davranışlar, belli bir soruna işaret edebiliyor. Madde kullanımı, depresyon, yas tutma, özgüven kaybı ve kaygı bozukluğu gibi sorunların kökeninde de aile ilişkileri yer tutabiliyor.
Özellikle ergenlik dönemindeki öfke problemleri, madde kullanımı, depresyon ve özgüven eksikliği, ailedeki bir durumun yansıması olabiliyor. Anne, baba ve kardeşler arasındaki etkileşimde tekrarlanan bir davranış örüntüsü, zamanla gencin ruhsal açıdan tıkanmasına yol açar. Bu durumun karşılığı ise olumsuz bir davranış veya psikolojik rahatsızlık olabilir.
Gençlerin sorunlarını kapsayan aile danışmanlığı ; aile, eğitim ve sosyal ilişkiler odaklı bir değerlendirme başlatır. Sorunun kaynağını tespit etme aşamasında aileyi arar. Ayrıca aile terapisti, biyolojik açıdan ergenliğin yarattığı duygudurumlarının da farkındadır. Tüm süreci detaylı bir şekilde ele alırken aile üyelerini de sürece dahil eder.
Gençlikte görülen çoğu olumsuz durum, çocukluktaki bastırılmışlığa da uzanıyor. Dolayısıyla ergen ve gençlik psikolojisi söz konusu olduğunda, çocukluk evresi de terapinin bir parçasıdır. Burada danışman, danışan olarak gelen anne, baba ya da bizzat genç bireyin yaygın davranış örüntüsünü analiz eder. Analiz ile beraber gerekli görüşmeler ve terapi de başlatılır.
Aile terapisinin ne işe yaradığından başlayarak hangi durumlarda danışmanlık hizmeti alabileceğiniz konusuna değindik. Eğer aile ilişkilerine dayanan bir sorununuz varsa online ya da yüz yüze aile danışmanlığına başvurarak rahatsızlığınızın tedavi yolunu öğrenebilirsiniz.